1 Şubat 2016 Pazartesi

Kulkedisi mi? Iste O benim!!

Sana ikinci isim olarak Oxford Universitesi'nde temizlik yaptigimdan bahsetmistim ya iste hikaye oradan basliyor. 

Yine Kivircik ve ben okulun bos sandigimiz Profesorlerin ofislerin bulundugu koridorda cirit atarken Tarcin odasindan kafasini cikarip gurultunun kaynagina yani bize dogru gulumseyen bir bakis atti. Iste O'nu ilk o zaman gordum.  30'lu yaslarinin basindaydi.  Uzun boyunu, zeytin gibi gozlerini ve esmer puruzsuz tenini hatirliyorum o kisacik bakismadan.  Kivircik'a "kim bu? ogrenci mi?" diye sordum.  O da bilemedi kim oldugunu, yeni gelmis.  Kivircigin ingilizcesi daha iyi oldugundan odasindaki copleri alirken ben sorarim kimmis kimin nesiymis diyerek ziplaya ziplaya odasinin kapisini calmaya gitti.  

Kapinin dibinde bekleyen bense hic anlamadigim Ingilizce muhabbetten sadece Kivircigin kikirdamalarini anlayabiliyordum. Kivircik icerden cikinca sordum kimmis laaann diye.  
Profesormus kiziimm, okula yeni gelmis. Harvard'dan doktorasi varmis bir de Hindistanliymis.  "Iyyyk Hintli miymis?"diye agzimi burusturup mundar dedim kedinin ciger hikayesinde yaptigi gibi.  Kivircik'da o kivir kivir hic toplamadigi saclarini savurup ondeki o iki ayrik disini gostererek bir kahkaha atti suratima ama hak etmistim. Kimsin lan sen hademe bozuntusu der gibi.  Ama atladigi sey sarisin seksi ve dibine kadar hirsli bir hademe bozuntusu oldugumdu.  

Takip eden gunlerde Kivircigi bir sekilde atlatarak Tarcin'in odasina hep ben gittim. Cogu zaman olmuyordu o saatlerde odasinda ama oldugu zamanlarda da muhabbettimiz benim onun soylediklerini anlamadigimi anladigindan beri sadece "Hi! How are you?" dan oteye gecmiyordu zaten.  Sanirim bir ay sonrasinda onun bana attigi kacamak bakislardan cesaret almis olacagim ki kendisine bir mektup yazmaya karar verdim.  Evet bildigin mektup dostum.  Konusamiyordum ama kopyala yapistir ve sozluk yardimi ile fena dokturuyordum. 

Neyse bir gece oturup ondan hoslandigimi ve bir aksam bir seyler icmek istedigimi soyleyen telefon numaramin da yazili oldugu bir not yazdim.  Ertesi gun odasinda olmadigindan emin oldugum bir saatte rutin islemimi yapmak icin odasina gittim ve notu masasina biraktim ve geri donmemek icin hizlica isimi bitirip okuldan ciktim.  Artik geri alamazdim ve beklemekten baska bir care yoktu. en kotusu de eger aldigim sinyaller hadi cakisalim sinyali degillerse bir daha bok yuz yuze gelirdim kendisi ile. 

Ertesi gun ne yaptigimi Kivirciga anlattim ve hasta oldugumdan ise gidemeyecegimi soyledim. Telefonun diger ucundan SALAAAAKK diye tiz bir ses geldi o kadar.  Butun geceyi telefona bakarak gecirdim, telefonda gelmedi, mesajda. 

Ama o SALAAAAAKK ertesi gun tam umudunu kesmisken Tarcin'dan bir mesaj aldi. Yeeaaayy iste o mesaj butun gunumu degistirdi.  Mesaji anlamistim ama hemen okulda Kivircigi bulup ona da okutup dogru anladigimdan emin olmak istedim.  Kivircik gozlerini kocaman acarak saskin saskin "seni yemege cagiriyoo laan buu" deyince ooohh dogru anlamisim diye bir rahatlama arkasinda da ne giyecegim lan ben simdi diye de bir panikleme hali geldi.  Kivirciga hemen  tamam, nerede, ne zaman sorularima cevap bulabilecegi bir mesaj atmasini buyurdum, resmen hadiii laaan atsana seklinde bir buyurma.  

Neyse ki gunduz yaptigim isimin de off oldugu bir gundu de Kivircigi da yakasindan pacasindan tutup nolur noolurr nidalari esliginde eve getirebilmistim. Dolabimda ne kadar seksi gorunen ve Tarcin'in beni okulda gordugu hademe/temizlikci kimligimden uzaklastirabilecek kiyafet varsa hepsini el cabuklugu marifet ile yatagin ustune ativerdim. Kivircik'dan gelen bu olmaz cok sillikvari bu da olmaz cok cemaat sohbetine gider gibi bu hic olmaz cok masum yorumlarindan sonra en sonunda dogru kombinasyonu bulmus olmaliyiz ki Kivircik yine ayrik dislerini gozume sokan gulumsemesi ile iste bu oldu diye histerik bir ciglik atti.  Kivircik aynadaki halime bakarken ellerini birbirine vurarak "iste budur aradigimiz classy ve seksi kizzziiim" diyordu kendi kendine. Makyajiydi, saciydi, bir sise beyaz sarabin dibiydi derken tataaaa buyuk bulusmaya hazirdim iste.  

Sehrin merkezinde ki sik Italyan restoranlarindan birisinde bulustuk.  Kapidan girdigimden kafasini iki kere cevirip masasina gelisimi saskinlikla izlediginden hergun gormeye alisik oldugu hademe kizi gormeyi bekledigine yemin edebilirdim.  Ilk soyledigi sey "mesajini aldigima memnun oldum' demesinden cakisma bakislarindan dogru sinyali aldigimi anlayip dunya kupasinda ulkesine kazandiran golu getiren futbolcu edasiyla yanina oturuverdim.  Ayni dili konusamiyor olmanin verdigi eziklikten mi yoksa adamin simsiyah zeytin gozlerinin icine dustugumden mi elimi kolumu koyacak yer bulamiyordum. Evden cikarken beyaz sarabin etkisi ile zaten cakir keyiftim Tarcin'da ben gelene kadar bir sise sarap soylemisti.  Ben simdi bunu da icersem dilim cozulur elime koluma bir yer bulabilirim dusuncesi ile saraba abandim resmen.   Bu tecrubemden cikardigim sonuc su; ya alkol beyindeki Ingilizce anlayan kapaklari aciyor ya da ne soylemesini istediysen onu soyledigini dusundurup seni mutlu ediyor.  Her iki durumda da kesinlikle tavsiye edilir.  

Kafam guzeldi ama soyledigi hicbirseyi kacirmamak adina beynimin butun hucrelerini soylediklerini anlama goreviyle ustune saldim ama nafile bes soylediginden ucunu ya anladim ya anlamadim.  Basimin zonklamasi da cok guzel oldu ustune.

Tatlilarimizi bitirirken seni eve birakayim cumlesini duydum (daha onceden calismistim bu cumleye).   Olur deyip ustumdeki peceteyi masaya birakip ayaga kalktigimi elimi tutup beni yavasca yerime oturtmaya calisirken anladim.   Dudaginin kenarindan muzipce gulumseyerek "once hesabi odeyelim istersen" dedi.  Hesabin odenmesi ve restorandan cikisimiz bitmedi bitemedi Allahim yaa.   

Restorandan cikarken tam bir centilmen gibi elimi alip koluna girmemi istedi. Bunun tercumesi ben de cok iyi vakit gecirdim kiz ne iyi yaptin da masama o notu birakip kactin, iyi oldu bak bundan sonra ki hayatimi seni mutlu etmek icin harcayacagim.  Vucut dili bu boru mu?  Anliyoruz herhalde. 

Arabada eve gelirken pek bir sessizdik tek konustugumuz sey sagdan, soldan ve duz gitmek uzerine oldu.  Kapima geldik arabasini park etti.  Bu bolumu de calismistim kahve icmek ister misin diye sorup iceri cagiracaktim.  Bir kez o esikten iceri girdi mi onun geri donusunun olmadigini henuz bilmiyordu ama onun icin super fantastic planlarim vardi.  Kendimi takma dislerini cikarmis ellerimi ovustururken gordugum bir kareden uyandirdim kapinin onune geldigimizde. Daha ben Kivircigin bana ogrettigi repliklerden hangisini soylemeliyim diye dusunurken dirseklerimden tutup yanagima bir opucuk kondurup "cok guzel bir aksamdi, tesekkur ederim" ve bunun gibi bir seyler daha soyleyip dudagima bir buse kondurup arabasina gitti.  Gozu kor olsun su ingilizcenin soyle kollarimi acip gitme dur gitme dur ne olursun nasil soyleniyordu yaa.    Bilseydim bacaklarimi tras etmezdim lan hic de sevmem trasli bacak hissini ama bu kadar kisa surede ancak bu kadar oluyordu iste.  

Eve girip telefonumda  gece boyunca gormezden gelmeye calistigim Kivircik'dan, Huysuz'dan ve ablamdan gelen mesajlari okudum.  Icim daha beter sisti.   Ne diyecegim simdi ben bunlarin "Yuru be kizim kim tutar seni"  Ingilizce kopegin olsun " ve bunun gibi iki aslansin bir kaplansin gazvari meajlarini okudum. Yurumek ne demek acicik Ingilizcem olsa gomerdim ben bu dudugu ama kahpe kader kem talihim iste. 

Sonraki iki gun Tarcin'i okulda ya da disarida goremedim.  O iki gun boyunca mesaj da gelmedi. Ben de ona yazmadim.  Hademeyiz ama gururluyuz di mi?   Aksam yorgunluktan bitip tukenmis evde dort donum bostan yan gel yat Osman modunda takilirken telefonumdan biip diye bir ses geldi.  Tarcin yememis icmemis sanki O'nu gormedigim iki gun boyunca bana mesaj yazmisti.  Kitap gibiydi valla.  Oldugu gibi aynen acil tercume edilmesi gerektigini buyurarak Kivirciga forward ettim ozel kalem mudurum olur kendisi.    Mesajin tercumesi soyle geldi; Benim ne kadar hos, guzel ve cekici bir bayan oldugumdan beni incitmekten korktugu ile baslamis sabi sonrasinda ise kendisinin bir Hintli oldugundan (sanki bunu unutmak istemiyormusuz gibi)  Hint geleneklerine ailevi ve maddi sebeplerden oturu ne kadar bagli oldugundan (eee ben de baglanirdim ne var ki uzun uzun ust uste kumaslar giyip dans edip sarki soyluyorsunuz) ve en guzelini de sona saklayarak babasinin onun icin Hintli ust duzey bir ailenin kiziyla evlilik ayarladigini onumuzdeki hafta sonu Hindistan'a gidip nikah yapacagini soyleyip kapanisi yapmis.

Kivircik'dan hemen bu mesaja layik bir cevapla  mutlu olmasini diledigimi yazmasini istedim.  Kivircik'da sagolsun yarim saat icinde uzuuun bir mesaj yazarak bana gonderdi. Iceriginde ne yaziyordu cok anlamamakla beraber bir iki happy kelimesini gorunce tamamdir deyip Tacin'a gonderdim.  


Tarcin'la o mesajdan sonra hic konusmadik, onun odasina ben gitmedim artik. Birkac sefer koridorda uzaktan gordum.  Ta ki iki sene sonrasinda sehirde bir pub da karsilasincaya kadar.  Gordugumde cok degismisti kocaman bir gobegi olmus, saclari dokulmus ve sakallari korkunc gorunuyordu.  Ingilizcem de evvel allah almis basini gitmis oldugundan ozguvenimi de alip yanina gittim.   Bana "cok iyi gorunuyorsun" diyebildi.  Sen degismissin diye cevap verdim sadece. Halinden de anlasildigi uzere evlenmis o Hintli kiz ile.   Bana ona attigim son mesaji hala sakladigini zaman zaman okudugunu soyledi.  "Himmm" diyebildim sadece. Cunku ne bok gonderdigim hakkinda hicbir fikrim yoktu.  Simdi Kivircigin ne yazdigini anlayabilecek  olmama ragmen o telefonu Londra da bir taksi de heber ettigimden nasil bir acitasyon yaptiysam etkilerinden bi haberdim.   Hicbir zaman da ogrenemedim. 

Suursuz American

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder